Merhaba değerli gönül dostlarım, Hayatın akışı içinde bazen unuturuz…
Tenimizin rengi farklı olabilir, gözümüzün rengi yeşil, mavi ya da kahverengi olabilir, saçımız siyah, sarı ya da beyaz… Ama bir şey vardır ki hepimizde aynıdır: Gözlerimizden süzülen yaşlar… O yaşlar ki; ne renk tanır ne de ırk…
Ne dil bilir ne de din…
Sevincin de hüznün de ortak dilidir o damlalar…
Bir annenin evladına duyduğu özlemde, bir gencin ilk aşkında, bir babanın içe attığı gururda hep aynı gözyaşı akar…
Aynı tuzlu, aynı sıcak, aynı içten…
Çünkü insan olmak, sadece fiziksel bir varlık olmak değildir. İnsan olmak yürekte birleşmek , duyguda buluşmak demektir.
Kimi zaman bir çocuğun gülümsemesinde hissederiz bunu, kimi zaman bir vedada tutamadığımız gözyaşında…
Ve işte o an anlarsın ki, gözyaşının rengi yoktur, insan olmanın gözyaşı vardır …
Gözyaşı insanı anlatır…
Bazen içimizde biriken duyguların sessiz çığlığıdır…
Bazen anlatamadıklarımızın tercümanıdır…
Bazen de hiç konuşmadan, sadece bir bakışla anlaşmanın adıdır…
Farklı diller konuşsak da, farklı ülkelerde yaşasak da, farklı kültürlerden gelsek de duygular aynıdır. Bir annenin sevgisi Afrika’da da aynıdır, Asya’da da…
Bir dostun omzuna yaslanmanın huzuru Avrupa’da da aynıdır, Anadolu’da da…
İşte bu yüzden, insan olmanın özü duyguda, kalpte ve gözyaşında gizlidir…
Kendimizi üstün ya da eksik görmeden, birbirimize bakmayı, birbirimizi anlamayı öğrenmeliyiz.
Çünkü hepimiz aynı gökyüzünün altındayız, aynı rüzgâra saçlarımızı bırakıyor, aynı yağmurda ıslanıyoruz…
Ve en önemlisi, hepimiz aynı gözyaşlarını döküyoruz… Unutmayalım: Gözlerin rengi değil, içinden dökülen yaşların dili anlatır seni… Sevgiyle bakan gözler, herkese aynı sıcaklıkla dokunur…
Ve her gözyaşı, insanlığın ortak şiiridir…
Sevgiyle, saygıyla ve samimiyetle kalın…
Hayatın gözyaşlarında birleşen tüm kalplere selam olsun… SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ