Merhaba değerli gönül dostlarım,
Hayat bazen öyle bir an sunar ki insanın önüne, bakışlarınla değil, yüreğinin en derin yerinden görmeye başlarsın dünyayı. Bir bakışta herkesin sıradan dediği bir an, bir tebessüm, bir ses tonu… Senin için kainatın bütün güzelliğini içinde taşıyan eşsiz bir mucize olur. O anda anlarsın; insan, gördüklerinden değil, hissettiklerinden ibarettir aslında. Ve hislerin bir kere aşkla yıkanırsa, hiçbir şey bir daha eskisi gibi görünmez.
Yılların omuzlarına yüklediği acılar, yalnızlıklar, sessiz çığlıklar… Bütün bunlar bir anda anlamını yitirir. Çünkü bir bakışta, bir dokunuşta, bir kelimede ruhunu sarıp sarmalayan o sevda, her şeyin ötesine geçer.
Artık acıların sesi kısılır, kalbinin köşesine sessizce konan o nadide sevdayı korumak için, her zorluğa meydan okursun. Bir tek gözyaşı, bir tek hüzün zerresi onun gözlerinde belirmesin diye, kendi içinde nice fırtınalar koparsın ama dışına sadece bir bahar esintisi gibi yansıtırsın.
Çünkü sevmek, bir kalbi kendinden daha kıymetli bilmek demektir.
Sevmek, kendi yaralarını susturup, onun tebessümüne can olmak demektir.
Ve o sevda, yüreğine bir kere yerleşince, başarıp başaramayacağını asla sorgulamazsın.
Çünkü bilirsin: mesele bir sonuca ulaşmak değil, her adımda gösterilen incelikte, nezakette, adanmışlıkta saklıdır.
Sevdanı koyarsın bir kefeye, dünyayı ötekine…
Her defasında, hiç tereddüt etmeden, sevdan ağır basar.
Çünkü o kalbin titreyişi, dünyanın bütün ihtişamından daha değerlidir.
Hayat daha bir güzelleşir, renkler daha bir parlar, sıradan kelimeler bile bir inci gibi kıymetlenir onun sesinde, onun bakışında.
Ve bir zaman gelir ki; sadece onun sesindeki hafif bir titreme bile seni darmadağın eder. Bir kırılganlık hissettiğinde, bütün dünyayı susturup, sadece ona bir huzur bestesi olmak istersin.
Kalbinin her atışında, adeta onun varlığına bir şükür duası gizlidir.
Ve o dua, her nefesin, her adımın, her umudun adeta özü olur.
Ah sevda…
Sen ki, insana kaybolduğunu düşündüğü yerde, en derin anlamı bulduran tarifsiz bir mucizesin.
Ve ah hayat…
Sen ki, nice yüklerle sınasan da insanı, o bir tek hakiki sevda uğruna, her acıyı tatlıya çevirensin.
Ve insan bir gün anlar…
Herkese nasip olmayan o derinliği, o sonsuzluğu, o hakiki sevdayı bulmuşsa; artık hiçbir acı, hiçbir eksiklik onu gerçekten yaralayamaz. Çünkü artık kalbinde taşıdığı o aşkla, hayat başka bir renge, başka bir zamana, başka bir ölümsüzlüğe bürünmüştür.
Ve sonunda insanın dudaklarından dökülür en içten, en samimi cümle:
“İyi ki geldin. İyi ki yüreğimin en ücra köşesine konup orayı cennete çevirdin. İyi ki varlığınla hayatıma sonsuzluk kattın.” SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ