Bir Sınav Bin Umut Sıfır Atama Bugün Türkiyede binlerce engelli birey hayatlarının en zorlu mücadelesini atanmak için veriyor

Bir Sınav Bin Umut Sıfır Atama Bugün Türkiyede binlerce engelli birey hayatlarının en zorlu mücadelesini atanmak için veriyor

Bir Sınav, Bin Umut, Sıfır Atama! Bugün Türkiye’de binlerce engelli birey, hayatlarının en zorlu mücadelesini “atanmak” için veriyor.
Evet, atanmak! Çünkü engelli bir birey için bu kelime sadece bir iş, bir maaş ya da bir masa anlamına gelmiyor.
Bu kelime, yılların emeğini, sabrını, inancını ve yüreğinde büyüttüğü umudu temsil ediyor.

Engelliler için özel olarak düzenlenen EKPSS (Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı) , kâğıt üzerinde fırsat eşitliği sunuyor gibi görünse de, gerçekte artık bu sınav bir fırsat değil; umutla başlayan bir maratonun bitiş çizgisinde tükenen bir nefes haline geldi.
Çünkü ne yazık ki, iyi puan alan yüzlerce, hatta binlerce engelli kardeşimiz bile atanamıyor. Bu insanlar, sınavlarda başarı gösteriyor, gerekeni yapıyor, tüm çabayı ortaya koyuyor…
Ama sistem, o başarıyı görmezden geliyor.

Daha da acı olanı, EKPSS 2024 yılının Nisan ayında yapıldı. 2025 yılının başında ilk atama gerçekleşti.
Şimdi takvim 2026’yı göstermeye hazırlanıyor, ancak hâlâ ikinci bir atama yok.
Piyasada sessizlik hâkim, bizler ise o ikinci atamayı hâlâ bekliyoruz.
Bu uzun bekleyiş, sadece sabrımızı değil, umudumuzu da yıpratıyor.
Her geçen gün, birilerinin hayat planı biraz daha erteleniyor, birilerinin inancı biraz daha sarsılıyor.
Bu belirsizlik, sadece işsizlik değil; gelecek kaygısının, değersizlik duygusunun ve tükenmişliğin adı haline geliyor.

Günümüzün ağır ekonomik koşullarında, geçim sıkıntısı, yüksek kiralar, artan yaşam maliyetleri derken, bu bekleyiş artık dayanılmaz bir hâl aldı.
Birçok engelli birey, hem bedensel hem ekonomik hem de psikolojik anlamda mücadele ediyor.
Sadece çalışmak, üretmek, katkı sağlamak istiyor; ama sistem, “bekle” diyor.
Bekledikçe yıpranıyoruz… Bekledikçe umudumuz eksiliyor…

Her atama döneminde aynı tabloyla karşılaşıyoruz:
Binlerce kişi sınava giriyor, aylarca umutla bekliyor ve sonunda o soğuk, ruhsuz cümleyle yüzleşiyor:
“ Herhangi bir kadroya yerleşemediniz. ”
Bir cümle… Ama içinde binlerce yürek kırığı var.
Bir cümle… Ama ardında yılların emeği, sabrı ve inancı var.

Artık kimse “Engellilere fırsat veriyoruz” demesin.
Çünkü fırsat, sadece kelimelerde kaldı.
Gerçek fırsat eşitliği, engellilere sınav yapmakla değil; o sınavda başarı gösterenleri hak ettikleri yerlere yerleştirmekle olur.
Gerçek destek, sözle değil; adaletle, vicdanla ve eylemle olur.

Engelliler acınmak istemiyor, kimsenin lütfuna ihtiyaç duymuyor.
Onlar sadece hak ettikleri eşit yaşamı istiyor.
Kendi alın teriyle, kendi emeğiyle, kendi başarısıyla var olmak istiyor.
Bu ülkenin üretken, çalışkan ve onurlu bireyleri olarak, sistemin içinde yer almak istiyorlar.

Artık bu ses duyulmalı.
Artık bu sessizlik bozulmalı.
Çünkü bu ülkenin gerçek gücü, engelleri aşan insanların azminde, yüreğinde ve inancında gizli. ENGELLİ HAK SAVUNUCUSU, REHBER, MİLLİ YÜZÜCÜ, KOORDİNATÖR, BAĞIMSIZ YAŞAM KOÇU, YAZAR, BİLGİSAYAR YAZILIMCISI, ŞAİR
SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ