görme engelli bireylerin imzaları tartışma konusu dahi olamaz

görme engelli bireylerin imzaları tartışma konusu dahi olamaz

Görme Engellilerin İmzası Tartışma Konusu Olamaz

Türkiye’de binlerce görme engelli birey; avukat, öğretmen, mühendis, devlet memuru, yazılımcı, sporcu ya da sanatçı olarak hayatın her alanında görev yapıyor, üretime katılıyor, sorumluluk alıyor. Ancak ne acıdır ki hâlâ bazı bankalarda, noterlerde ve kamu kurumlarında hukuki hiçbir dayanağı olmayan önyargılarla karşılaşıyorlar. Bugün bir banka şubesine giden görme engelli bir öğretmen, kendi maaş hesabını açtırmak istediğinde görevli memurun “İki tanık olmadan hesabınızı açamayız, sizin imzanız tek başına geçerli değil” sözleriyle karşılaşabiliyor. Öğretmen, kalemi eline alıp imzasını atmaya hazırken, emeğini almak için bir de ön yargıyla mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Bu tablo sadece bireysel bir yanlış değil; hukuk devletine, eşitlik ilkesine ve insan onuruna yönelmiş açık bir darbedir.

Benzer bir durum noterlerde yaşanıyor. Görme engelli bir avukat, müvekkili adına işlem yapmak için imza atmak istiyor, fakat noter “Sizin imzanız geçerli değil, yanınıza iki şahit almanız lazım” diyebiliyor. Bir hukukçunun bile imzasının yok sayılması, hem mesleki itibarını sarsıyor hem de en temel yurttaşlık haklarının keyfi biçimde engellendiğini gösteriyor. Oysa kanunlar açıktır. **Borçlar Kanunu’nun 15. Maddesi**, görme engellilerin imzalarının geçerliliğini açıkça güvence altına alır. Bu maddeye göre görme engellilerin imzaları esastır; yalnızca bireyin kendi talebi hâlinde şahitlik aranabilir. Bunun dışında bir tanık dayatması, tamamen keyfi bir uygulamadır ve hukuka aykırıdır. Ayrıca **Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 206. maddesi**, yalnızca bedensel engeli sebebiyle imza atamayan kişileri kapsar; görme engelliler bu maddeye dâhil değildir. Çünkü görme engelliler imza atabilir, imza ehliyetleri tartışma konusu dahi olamaz.

Bugün hâlâ bazı banka görevlilerinin veya noterlerin, ya bilgisizlikten ya da önyargıdan kaynaklanan uygulamalarla görme engellilerin önüne tanık dayatması koymaları kabul edilemez. Bu, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda toplumsal eşitliğe, hukuk devletine ve insan haklarına da gölge düşüren bir yaklaşımdır. Bir banka memurunun önyargısı veya bir noter çalışanının keyfi yorumu, yıllar önce yasalarla güvence altına alınmış bir hakkı ortadan kaldıramaz.

Artık bu yanlışlara son verilmelidir. Görme engellilerin imzası geçerlidir, hukuken tartışmasızdır ve bu gerçeği yok saymaya çalışan her uygulama insan onuruna yönelmiş bir saldırıdır. Kurumların görevi keyfi yorumlarla engel çıkarmak değil, yasaları uygulamak ve eşitliği sağlamaktır. Çünkü bu mesele yalnızca görme engellilerin meselesi değildir; aynı zamanda toplumun vicdanı, milletin adalet anlayışı ve insanlık onuru meselesidir. Görme engellilerin imzası tartışma konusu olamaz, olmamalıdır.

ENGELLİ HAK SAVUNUCUSU
KOORDİNATÖR
ŞAİR
MİLLİ YÜZÜCÜ
BAĞIMSIZ YAŞAM KOÇU
BİLGİSAYAR YAZILIMCISI
SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ