HAYATIN DERİNLİKLERİ
Her yaş, insana farklı bir pencere açar. Yirmisinde kalbin çarpışı, kanat çırpan kelebeklerin telaşı gibidir; bahar coşkulu, umutlarla doludur. Otuzunda kışı olmayan bir sonbahar gelir; dingin, olgun ve huzurlu… Kırkından sonra ise insan, hiç bitmeyecek bir ikinci baharın eşiğine varır; yeniden doğmak gibidir, yeniden dirilmek gibidir. Çünkü ömür, rakamların gösterdiği yaş kadar değil; kalbine kattığın huzur, ruhuna işlediğin sevinç ve kendine ayırdığın keyifler kadar gerçektir.
Hayat, önce kendini mutlu etmeyi bilmektir. İçinde huzur taşımayan bir yürek, başkasına huzur veremez. İnsan, kalbinin güvenle sığındığı limanları bulmalı; ruhunu dinlendiren yürekleri yurt edinmelidir. Samimiyetle geleni saklamalı, yüreğine iyi geleni sahiplenmelidir. Gerisi mi? Zaten bir gölge, bir yükten ibarettir. Bırak geride kalsın, bırak silinsin gitsin.
Kimse kimsenin derinliğine dokunmasın; çünkü kimse, bir başkasının nasıl boğulduğuna şahit olmak zorunda değildir. Hayat, sadece yüzüne konmuş tebessüm değil; acının ortasında bile gülümseyebilme cesaretidir. Karanlığın içinde kendi ışığını yakabilmektir. Diken batacak diye korkmadan, gül yetiştirebilmektir.
Hayat; kanayacağını bilsen de sevmekten vazgeçmemektir. Hasrete, mesafeye, ayrılığa rağmen saçlarına çiçekler takabilmektir. Yüreğin şah damarına kadar çatlayıp kanasa da, dimdik ayakta durabilmektir. Ölüm kapıya dayansa da, hayata kafa tutabilmektir.
Çünkü hayat, nefes almak değildir sadece. Hayat; yeniden ayağa kalkmak, yeniden filizlenmek, yeniden sevebilmektir. Bütün yıkıntıların ortasında bile toprağı yarıp çıkan bir filiz gibi var olabilmektir.
Hayat; pes etmemektir. Hayat; sabırla direnmek, direnerek büyümek ve sonunda hayata galip gelebilmektir.
Hayat; direnmektir efendim…
REHBER KOORDİNATÖR BAĞIMSIZ YAŞAM KOÇU ENGELLİ HAK SAVUNUCUSU MİLLİ YÜZÜCÜ YAZAR ŞAİR BİLGİSAYAR YAZILIMCISI SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ
