ZAMANA KARŞI DOSTLUK: EKRANLARIN ÖTESİNDE YAŞAM 
Dostluğu klavyelerde, yaşamı monitörlerde arayanlar… Size sesleniyorum. Hangi tuş bir omuz başına dokunan şefkatin yerini alabilir? Hangi program bir ağacın gölgesinde kaybolan hayallerin sıcaklığını verebilir?

Engelli ve engelsiz fark etmez; yürekler aynı derinlikte çarpar. Gerçek dostluk, bir mesajın hızında değil, gözlerin buluştuğu, ellerin birleştiği o sessiz anlarda yeşerir. Bir gülüşü paylaşmak, birlikte yürümek, bir kahve fincanını sıcak tutmak… İşte yaşamın en değerli ritüelleri bunlar.

Copy-paste yapamazsınız dalgaların sahille buluşmasını. Maille gönderemezsiniz içimizi ısıtan gün ışığını. Sevgiyi tuşlarla yazamazsınız. Öpüşmek için kısayol yoktur; kaybolan zamanı geri dönüşüm kutusunda saklayamazsınız.

Bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını görmeyi, ıslak toprağın kokusunu hissetmeyi, rüzgârın yüzünüzde bıraktığı serinliği duymayı… Dosyalarınıza yükleyemezsiniz. Megabaytlar bilgi sunar; ama sabrı, sevgiyi, sıcaklığı ve gerçek dostluğu yükleyemez.

Eski zamanların formülü basittir: Empati kurmak, yavaşlamak, anlamak ve hissetmek… Engelli ve engelsiz bireylerin dostluğu bunu en saf hâliyle yaşar. Birlikte gülmek, birlikte düşlemek, birlikte direnmek… Zamanın ve mekanın ötesinde bir zenginliktir.

Ekranların soğuk ışığını ardımızda bırakın. Gözlerinizi, kulaklarınızı gerçek zamanın sıcaklığına açın. Dostluk ve yaşam, megabaytlarla ölçülemez; yüreklerle, gözlerle, ellerle yaşanır. Ve bu yaşamı, engelli ve engelsiz her bireyle birlikte anlamlandırmak, modern çağın en değerli kazanımıdır.

ENGELLİ HAK SUNUCUSU KOORDİNATÖR REHBER MİLLİ YÜZÜCÜ YAZAR BAĞIMSIZ YAŞAM KOÇU ŞAİR BİLGİSAYAR YAZILIMCISI
SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ