Yüreğe düşen imtihan

Yüreğe düşen imtihan

 

 

YÜREĞE DÜŞEN İMTİHAN: SABRIN GÖLGESİNDE TEVEKKÜL VE TESLİMİYET

Hayat, sessiz bir okul gibidir. Ne zaman dersin başlayacağını söylemez, ne de sınavın ne üzerine olacağını… Bazen bir sabah uyanırsın ve bildiğin her şey altüst olmuştur. Gün doğar ama içindeki gece bitmez. Gülersin ama yüreğindeki hıçkırıklar susmaz. İşte o zaman başlar insanın gerçek yolculuğu: Kalpten kalbe, dertten duaya, yokluktan şükre uzanan kutlu bir yürüyüş…

Her insan, hayatın topraklarında bir yolcudur. Kimi taşlı patikalardan geçer, kimi dikenli vadilerden. Fakat her adımda, bir iç muhasebe başlar. “Neden ben?” diye soran nefsin yerine, “Bu da geçer ya Hu” diyebilen bir yürek gerek. Çünkü bazı imtihanlar anlatılmaz, yaşanır. Bazı acılar kelimeye sığmaz, sadece gözyaşıyla dile gelir.

Zorluklar, Rabbimizin bize dokunuşudur aslında. Kalbimizi eğiten, sabrımızı tartan, ruhumuzu olgunlaştıran birer nimettir. Çünkü tıpkı tohumun filizlenebilmesi için toprağın bağrına gömülmesi gerektiği gibi; insanın da gerçek huzura varması için bazen acının koynuna düşmesi gerekir.

İşte tam burada devreye girer “tevekkül.” Tevekkül, sadece beklemek değil; kalbin diliyle Allah’a “Sen ne dilersen, ben razıyım” diyebilmektir. Teslimiyet ise rüzgârlar savursa da seni, ilahi kudretin ellerine düşeceğini bilmenin iç huzurudur. Karanlığın ortasında bile “Rabbim beni görüyor” diyebilmektir asıl aydınlık.

Allah kulunu imtihan ederken aslında ona yaklaşır. Bir baba evladını sınarken sevgisini esirgemez ya; işte Allah da kulunun sabrında, tevekkülünde, gözyaşında saklar rahmetini. Ve bir gün, kulun diliyle dökülür o kutlu söz:
“Ya Rabbi… Şükürler olsun. Bu da senin imtihanındı, ben sabrettim, sen bildin.” Ve unutma ey kalbi yorgun ama umudu diri insan; hiçbir fırtına ebedi değildir. Her kasvetli gökyüzünün ardında bir güneş vardır. Sen yeter ki toprağını sabırla sula, tohumu tevekkülle ek. Çünkü Allah, en güzel meyveleri, en çok acıyı göğüsleyenlere nasip eder.

İmtihanlar geçer, izleri kalır. Ama o izler, senin büyüdüğün, olgunlaştığın, hakikati tattığın izlerdir. Hayat sana ne yaşatırsa yaşatsın, unutma: En güzel çiçekler, en sert rüzgârlarda kök salar. Ve en temiz dualar, en derin acılardan süzülür.

O yüzden yola devam et. Gözyaşın secdeye karışsın, kalbin Allah’a dayansın. Çünkü asıl güç, sabırla yürüyenlerin yüreğindedir. Ve bir gün…
Geriye dönüp baktığında diyeceksin ki: “İyi ki sabrettim. İyi ki inandım. İyi ki teslim oldum.” SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ