Engellilerin İş Gücüne Katılımında Işık Olan Rehber: “Emeğin Gölgesinde, Onurun İzinde”
Hazırlayan: Sakarya Hendek’ten, Görme Engelli Aktivist ve Sporcu Yusuf Durdurmuş
Giriş: Hayatın İçinden Bir Gerçeklik
Engelli bireyler toplumun bir parçası değil, ta kendisidir. Onlar hayatın içinde mücadele veren, alın teriyle onurunu kazanmak isteyen bireylerdir. Bu rehber; sadece bir metin değil, bir fenerdir. Engelliler için değil, insanlık için yazılmıştır. Herkesin anlayabileceği, herkesin üzerine düşeni bulabileceği ve insanlığı hatırlayacağı bir rehberdir.
Bu metin; iş arayan engelli bireyler, onları istihdam eden işverenler ve bu süreçte köprü görevi gören İŞKUR’un tam olarak ne yapması gerektiğini anlatır. Çünkü artık engelli bireylerin kaderi kimsenin iki dudağının arasında olmamalı. Kimse, bir bireyin yaşam hakkına dair karar verici olmamalıdır.
Derin Bir Gerçek: Ailelerin Sessiz İsyanı
Toplumda birçok aile, çocuklarının kendilerinden önce ölmesini dileyebiliyor. Bu dilek, bir sevgisizlik değil; tam aksine, tarifsiz bir koruma içgüdüsünden doğuyor. Çünkü birçok aile biliyor ki, onlar öldüğünde çocuğuna ne olacak belli değil. Sistem eksik, denetimsiz, koruyucu mekanizma yetersiz.
Örnek: Hendek’te yaşayan bir anne, otistik çocuğunun istismara uğramasından korktuğu için her gece dua ediyor: “Allah’ım beni ondan önce alma.” Bu dua bir annenin değil, sistemin çaresizliğe ittiği bir yüreğin çığlığıdır.
I. Bölüm: Engelli Birey Kimdir, Ne İster?
Engelli birey, sadece fiziksel bir engeli olan kişi değildir. Aynı zamanda potansiyeli olan, katkı sunmak isteyen ve kendine yetmek için mücadele eden insandır. Engelli birey:
Kimseye muhtaç olmadan yaşamak ister,
Alın teriyle para kazanmak ister,
Saygı görmek ve değer verilmek ister,
Hayatın her alanında görünür ve eşit olmak ister.
Gerçek Hayattan Bir Örnek:
Hendek’te yaşayan bir görme engelli birey, iş başvurusuna yönlendirildiğinde şu cümleyle karşılaşıyor: “Biz ağır engelli istemedik, neden sizi gönderdiler?” Bu ifade, sadece bir reddediş değil, aynı zamanda bir insanın onuruna saldırıdır.
II. Bölüm: İŞKUR’un Rolü – Köprü Değil, Yol Olmalı
İŞKUR sadece bir yönlendirme kurumu değildir. Engelli bireyin işe ulaşması için aktif destek, denetim ve bilinçlendirme görevi vardır.
İŞKUR’un Yapması Gerekenler:
Engelli Profili Tanımlaması: Her bireyin engel durumu ve yeteneği farklıdır. Bu profil işe uygun şekilde çıkarılmalıdır.
İşveren Bilinçlendirme Programları: İşverenlerin engelli istihdamına dair ön yargıları kırılmalı, teşvik mekanizmaları doğru anlatılmalıdır.
Denetim Mekanizması: İşveren, işe aldığı engelli bireyi gerçekten çalıştırıyor mu, haklarını veriyor mu? Denetlenmelidir.
Eğitim ve Uyum Programları: Hem engelli bireylere hem de işverenlere yönelik oryantasyon ve eğitimler yapılmalıdır.
Destek Mekanizmaları: Ulaşım, asistan desteği, uygun iş ortamı gibi düzenlemeler için destek programları oluşturulmalıdır.
Örnek: Hendek’te bir engelli birey, İŞKUR’dan yönlendirildiği işte uygun ortam olmadığından üç gün içinde ayrıldı. Ancak İŞKUR bu ayrılmayı sistemsel olarak “engelli bireyin isteğiyle işten çıkma” olarak kaydetti. Bu durum mağduriyeti derinleştiriyor.
III. Bölüm: İşverenin Rolü – Engelliye Şans Değil, Hak Tanımalı
Engelli bireyi işe almak bir lütuf değil, anayasal bir yükümlülüktür. Ancak bunu sadece yasal zorunluluk diye yapmamak gerekir.
İşveren Ne Yapmalı?
Engelli bireyin potansiyelini fark etmeli,
İş tanımını engelli bireye göre uyarlamalı,
Ön yargılardan arınmalı,
Fiziksel düzenlemeleri sağlamalı,
Eşit davranmalı ve mobbing uygulamamalı.
Gerçek Hayattan Örnek:
Bir fabrika, İŞKUR’dan yönlendirilen bireyi “görme engelli” olduğu için kabul etmiyor. Oysa birey bilgisayar teknolojilerinde uzman. Burada sorun bireyde değil, sistemde.
IV. Bölüm: Engelli Bireyin Sorumlulukları
Eğitim ve mesleki gelişim için çaba harcamalı,
Haklarını bilmeli ve savunmalı,
İletişim becerilerini geliştirmeli,
Kararlı ve disiplinli olmalı.
Gerçek Örnek: Hendek’te yaşayan bir birey, açık liseden mezun olduktan sonra bilgisayar yazılımı eğitimi aldı ve kendi yazılımını geliştirdi. Mücadele, her bireyin içinde mevcuttur.
Unutmayalım: Engelli birey de bu toplumun üreten, paylaşan ve değiştiren bir parçasıdır.
V. Bölüm: Yerel Yönetimlerin ve STK’ların Rolü
İstihdam için yerel projeler geliştirmeli,
Engelliye yönelik kurslar, seminerler düzenlemeli,
Sosyal farkındalık kampanyaları yapmalı,
İŞKUR ve işverenle eş güdümlü çalışmalı.
Yerel Bir Örnek:
Hendek Empati İstasyonu projesiyle engellilik farkındalığı artırıldı. Bu tür projeler tüm Türkiye’ye yayılmalıdır.
VI. Bölüm: Sistem Nasıl Olmalı?
Engelli bireylerin işe alımı için bağımsız kurul oluşturulmalı.
Her bireyin engel durumuna göre istihdam haritası çıkarılmalı.
Denetimler sıklaştırılmalı, caydırıcı cezalar uygulanmalı.
İŞKUR’un saha ekipleri olmalı, engelliyi yerinde izlemeli.
Engelli birey ile işveren arasında köprü olacak danışmanlar yetiştirilmeli.
Örnek: Hendek’te bir grup gönüllü, işe alınmayan bir birey için aracı oldu. Ancak bu sistemsel bir çözüm değil; kalıcı çözüm yasal ve denetimli olandır.
VII. Bölüm: Sonuç – Onur, Ekmek ve Umut
Engelli bireylerimiz iş hayatına katılmak istiyor çünkü çalışmak insanı onurlandırır. Her bireyin hayatta iz bırakma hakkı vardır. Onlara uzatılan el değil, sunulan fırsat eşitliği olsun. Bu rehber; sistemin düzeltilmesi için bir çağrıdır.
Engelli bireylerin geleceği, kimsenin iki dudağının arasında olmamalı. Onların kaderi, şansa ya da keyfiyete bırakılmamalı. Her şey yasa ile güvence altına alınmalı ve uygulamada eksiksiz yerine getirilmelidir.
Sonsöz: Bir Umudun Feneri
Bu rehber; Sakarya Hendek’ten bir engelli birey olarak hayatın içinden geçmiş, duvarlara çarpmış ama yılmamış bir insanın kaleminden çıkmıştır. Yusuf Durdurmuş olarak bu rehberi yazarken her satırda kendi yaşanmışlıklarımı, mücadelemi ve umudumu koydum.
Dilerim bu yazı, engelli bireylerin onuruyla yaşadığı, hak ettiği hayatı kurabilmesi için bir kıvılcım olur. Ailelerin dua etmek zorunda kalmadığı, bireylerin merhamet değil eşitlik talep ettiği, herkesin birbirine yol gösterdiği bir ülke için bu rehber bir ışıktır.
Yol gösterici bir fener olması dileğiyle…
Yusuf DURDURMUŞ
- Sakarya – Hendek